T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SAKARYA / HENDEK - Noksel İlkokulu

KARNE BÜLTENİ

KARNE PSİKOLOJİSİ

Sayın Veliler;

1. dönem karne notlarından sonra; her çocuğun yüreğini bir umut ya da umutsuzluk kaplar.Çocukların yanı sıra aynı kaygıları yaşayan başka birileri daha vardır; anne- babalar. Notlar iyiyse mesele yok. Ancak ya notlar kötüyse? Suçlanacak birileri aranır. Çocuklar, öğretmenler ve eğitim sistemi suçlanırken anne babalar belki de aynayı biraz kendilerine tutmalıdır. Karnedeki düşük notlar herhangi bir şeyin nedeni değil sonucudur. Görünürde ders çalışmamasının ya da az çalışmasının sonucudur diye bir izlenim olsa da, bu çocuğun zekâsının, kapasitesinin, sorumluluğunun, dikkatinin,aile içindeki huzurunun, kendisine güvenmesinin, kendisi ile barışıklığının, sorun çözme becerilerinin bir sonucudur. Her çocuğun belli bir kapasitesi vardır. Kapasitesinin üstünde hedefler koymak çocuğa haksızlık olur. Aile çocuğun kapasitesini geliştirmesi için onu destekleyebilir. Çocuğun kapasitesinin gelişimine destek olmak demek; onu motive etmek, başarılarında kutlamak, daha iyisini yapabileceğikonusunda çocuğu yüreklendirmek demektir. Oysaki aileler düşük notlarla dolu bir karnenin ardından çocuğu azarlar ve aşağılar. Böylece de çocuğun özgüveni daha da aşağılara çekilir. Bu şekilde olumsuz motive edilen çocuk “nasılsa ailem beni böyle görüyor, nasılsa ben başaramam” diye düşünüp ders çalışmaz. Daha az ders çalışan çocuk daha düşük notlar alır. Aileler daha çok öfkelenir, öfkeyi çocuğa yansıtır. Ve kısır döngü başlar. Karne korkusunu, öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. Özellikle sert ve baskıcı ailelerin çocukları; karne korkusunu diğer ailelerin çocuklarına göre daha fazla yaşamaktadır. Ailelerin en büyük sorumluluğu, hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven, başarının peşinde koşan bir çocuk yetiştirmektir. Bu da onun cebine sadece harçlık koymakla değil, ona sevginizi hem sözle hem de davranışla göstermekle, ona güvenmekle, onunla sağlıklı iletişim kurmakla, kapasitesini kabul edip zorlamamakla olur. Onu koşulsuz sevmekle, onu her yönüyle kabul etmekle olur. Unutmayınız ki; çocuğunuzun karnesi onun kişiliğinin göstergesi değil,okul başarısınıngöstergesidir.

Nasıl Davranmalısınız?

-Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı; çocuğunuzun kişiliğini incitmeden söyleyiniz.Onun başarılı olabilmesi için arkasında olduğunuzu hissettirin.

-Çocuğunuzun karnesine bakarak çocuk hakkında kişilik analizi yapmayın. Ona kesinlikle “tembel, salak, geri zekâlı, bu çocuk adam olmaz, seni bir daha okula göndermeyeceğim” gibi olumsuz cümle ve lakaplar kullanmayın.

-Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle veya komşularınızın çocuklarıyla kıyaslamayın.Başka çocuklarla kıyaslamak özgüveni ve benlik algısını olumsuz etkiler.

-Çocuğunuzu kesinlikle aşağılamayın, özellikle arkadaşlarının yanında bunu hiç yapmayın. Onun kendine olan güven duygusunu zedelemiş olursunuz.

-Çocuğun kendi karnesiyle ilgili anlattıklarını dikkatle ve sessizce dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin.

-Karnesinde kötü notları olsa bile, dinlenmesine izin verin. Ceza vermek yerine başarısını artırma yönünde nasıl destekleyebileceğinizi düşünün. Eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir plan yapın ve bunu uygulayın.

-Çocuğunuzla sakin sakin konuşun. Sizden neler beklediğini sorun. Sizin ondan neler beklediğinizi söyleyin.

-Önce başarılı olduğu dersleri takdir edin. Başarısız olduğu dersleri konuşmak için acele etmeyin, hele kızgınsanız sakinleşmeyi bekleyin.

-Çocuğunuzun kapasitesinin üzerinde beklenti, çocuğunuzda kaygı yaratır. Harika çocuk profili kafamızda oluşturmamamız gerekir.

-Karnesindeki başarısı için öğrenciler tebrik edilmeli, takdir edilmeli, fakat tamamen maddi nitelikli ödüller verilmemelidir.

-Karne notları çok iyiyse gereğinden fazla ilgi göstermeyin. Fazla onay davranışı da kaygıyı artırır.

-Çocuklarınızın başarısızlığında okul ve öğretmen suçlanmamalıdır. Özellikle ailenin;çocuğun yanında okulu ve öğretmeni eleştirmesi, çocuğun gözünde okulun ve öğretmenin imajını önemli ölçüde bozmaktadır. Bu durum çocuğun; okula ve öğretmene olan saygısını azaltmaktadır.

-Ona güvenin, motive edin. Kendine güvenmesi için önce sizin ona güvendiğinizi duymak hoşuna gidecektir.

-Kötü olan karnesini düzeltmek konusunda ona güvendiğinizi hissettirin.

Sevgili Öğrenciler; Okulların yarıyıl tatiline girmesi; bir dönem boyunca yeni bilgi ve becerilerkazanmış ve birçok alanda belirli bir performans sergilemiş olan siz öğrenciler için bir soluk alma, dinlenme fırsatıdır. Birçok öğrenci bu fırsatı, tatil boyunca kitap ve defterlerini bir köşeye atarak okulların açılış gününe kadar bütün gün televizyon seyredip geceleri geç saatte yatarak ya da odasına kapanıp bilgisayar başında saatlerini harcayarak değerlendirme eğilimindedir. Böyle bir tatil geçirme düşüncesi hoş gelse de aslında dinlenmekten çok yorulmaktır. Tatilini bu şekilde geçiren öğrencilerin birçoğu 2. dönem okulun açıldığı ilk günlerde derslere ve okul düzenine adapte olmakta zorlanabilmektedirler. Bunun sonucunda 2. döneme iyi bir başlangıç yapmak amacıyla verilen tatil tam tersi bir durumla sonuçlanabilmektedir. Yarıyıl tatilini verimli ve güzel geçirmek için kendinize bir tatil programı hazırlamanız faydalı olacaktır. Bu programda dinlenmeye, eğlenmeye ağırlık vermenizin yanı sıra zayıf derslerinizin telafisi, kendinizi eksik bulduğunuz konuların tekrarı, bir dönem boyunca öğrendiklerinizin gözden geçirilmesi için de zaman olmalıdır. Tatilde sağlığınıza da özen göstermeniz gerekmektedir. Tatil boyunca alınan besinlere dikkat etmek, özellikle kış aylarına denk gelen yarıyıl tatilinde mevsim şartlarına göre giyinmek, öğünleri düzenli ve zamanında yemek, kalkış ve yatış saatlerinin düzenli olmasına ve riskli aktivitelerden sakınmak sağlık için oldukça önemlidir.

Düzenleyen: Ahmet Ali KUTLU-Okul Psikolojik Danışmanı

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 13.01.2025 - Güncelleme: 13.01.2025 14:54 - Görüntülenme: 445
  Beğen | 103  kişi beğendi

Etiketler :
KARNE BÜLTENİ,