T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SAKARYA / HENDEK - Noksel İlkokulu

ÖĞRENCİLERDE TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VELİ BÜLTENİ...

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI

Alkol ve uyuşturucu gibi madde bağımlılıklarının yanında bilgisayar, cep telefonu, internet gibi teknolojik gereçlerin de bağımlılığa dönüştüğü bir yüzyılda yaşıyoruz.

Özellikle aile içi iletişimin zayıf olduğu ortamlarda yetişen çocukların böylesi bağımlılığa düşme riskinin oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. Aile içinde bir bireyin, teknolojik gereçlerden birine bağımlılık kazanması ailenin diğer bireylerini anında etkiliyor. Örneğin, anne-babanın evde bulunduğu saatlerde akıllı cep telefonu ile oynamasının, aile içi iletişimi zayıflattığını ve bu durumun ailenin diğer üyelerine iki yoldan sirayet ettiğini gözlemliyoruz.

1-İletişimi zayıflayan aile bireylerinin kendini meşgul etmek için oyalanma aracı olarak bilgisayar, internet ve oyuna yönelmesi.

2-Anne-Babanın bu davranışı ile çocuğa örnek olarak bağımlılık yapıcı araçları daha cazip göstermesi. Böylece çocuğun rol-model olarak anne-babasının tercihini taklit etmesi.

Evlerde başköşelerde oturan televizyonu da unutmamak lazım. Kontrolsüz televizyon kullanma davranışı olan evlerde çocukların televizyona yöneldiklerini gördüğümüz gibi, televizyondan boş kalan vakitlerde de can sıkıntısı yaşadıklarını biliyoruz.

Teknolojik gereçler, zayıf aile bağı çocuklarda daha çok bağımlılık yapmaktadır!!!

Teknoloji Bağımlılığı Neden Çok Çabuk Yayılıyor?

Yapılan araştırmalarda, çocukların iletişim araçlarıyla geçirdikleri zaman diliminin ortamla olarak günlük 5-6 saat olduğunu görüyoruz.

Teknoloji kullanımının böylesine bir bağımlılığa dönüşmesinin ardında yatan önemli birkaç sebebi sıralayacak olursak;

·      Bir çocuk, anne-babasından kendi duygularına karşılık alamıyorsa, anne-babasıyla diyalog kuramıyorsa, iletişimi kopmuşsa kendisini aile içinden soyutlar. Aile içinden kendini duygusal olarak soyutlayan çocuğun en kolay soyutlama aracı teknolojik gereçlerdir. Çünkü bunlar zahmetsiz ve eğlencelidir.

·      Evde 24 saat açık olacak şekilde teknolojinin kullanılıyor olması, bağımlılık riskini artırır. Aile içi iletişim güçlü olsa da, çocuk bulduğu boşluklarda her an açık olan internete yönelebilir. Bundandır ki sınırsız internet paketleri aile içi iletişime önem veren ailelerde risk oluşturur. İnternet bir süre kullanıldığında dolacak olması, aile içi iletişime psikolojik olarak katkı sağlar.

·Teknolojik aletlerin bireysel kullanım içinde olması, her oda da bir TV,bilgisayar,internet olması iletişim araçlarının başında geçen süreyi artırır.  İhtiyaç olmadığı halde sürekli açık olan televizyon, bilgisayar, kullanılmadığı halde ortalıkta bulunan cep telefonu bağımlılık riskini artırır.

·Duyarsızlık sürecindeki çocuk internet ve televizyona karşı aşırı bağımlılık taşır.

Peki, Anne-Baba Ne Yapabilir?

·        Teknoloji, bir oyun değil bilgiye ulaşma aracı olarak tanımlanmalı; dünkü aile yapıları, bugünkü aile yapılarından çok daha farklı. Dün internet diye bir şey yok idi. Şu an ki anne-babalar kendi çocukluk yıllarında kendi anne-babalarından bu risk yönetimini görmediler. Ama şimdi bu riskleri yönetmeleri gerekiyor. Dolayısıyla, internet kullanma kültürünün, başka bir deyişle "bilgiye ulaşma kültürü" nün ailenin içerisinde çok iyi kontrol edilmesi gerekmektedir.

·        Aile içi iletişiminin artırılması; günümüzde bilgisayar, televizyon ve internet anne-babadan çok daha cazip ve keyif vericidir. Anne-baba çocuğunu evin içinde mutlu edebiliyor, ona sevildiğini hissettirebiliyor mu? Çocuğuna evde keyifli bir hal yaşatabiliyor mu? Bu sorulara verilecek cevap "Evet" olduğu oranda, çocuk ailesinden kopmaz. Böylesi bir bağımlılık olan ailede, ilk yapılacak şeylerden biri, aile içi iletişimi artıracak fırsatlar oluşturmak olmalıdır.

·        Aile toplantıları sihirli bir değnek gibidir; aile toplantısı pek çok sorunun çözüme kavuştuğu yerdir. Aile içi iletişimin güçlenmesine katkı sağlayan davranışlardan biri aile toplantılarıdır. Bu toplantılar kendi başına iletişim ortamı olduğu gibi, aynı zamanda aile aile içi sorunların vaktinde fark edilmesini de sağlayacağı için, teknoloji bağımlılığı olan ailelerin çözüm için aile toplantıları kültürü oluşturmasında fayda vardır.

·        Teknolojinin nasıl kullanılması gerektiğini evinde öğrenen çocuğa, bağımlılığın kapısı kapalı olur; anne-baba teknolojinin nimetleriyle barışık, ama kontrollü kullanımına izin verirse, çocuklar neyi, nasıl kullanmaları gerektiğini öğrenir.  Aksi halde, günümüz artık teknolojik aletlerin dünyası. Teknolojiye karşı duramayacağımız bir çağda yaşıyorsak, bu çağın getirdikleriyle nasıl başa çıkılacağını bilmek de bu yüzyılın getirdiği bir ödev.

·        Evde "sosyal kontrol mekanizması"kurulursa , çocuğun iradesi dıştan desteklenmiş olur; - Çocuğun kullandığı bilgisayar ekranının anne-babanın göreceği şekilde olması, çocuğun girip çıkacağı yerleri sınırlandırabilir. – İnternet filtreleme programları vasıtasıyla çocuğun hangi sitelere girip çıktığı internet geçmiş raporlarına bakılarak tespit edilebilir. – İnternet kotaları kullanılarak çocuğun olamayan iradesi sosyal yapıdan aldığı destekle ayakta tutulabilir.

"Bilgiye ulaşma kültürü" nasıl oluşturulur?

Çocukların interneti kullanmalarını bir ihtiyaç halinde olacağıyla ilgili evin içerisinde bir kültür, bir ahlak geliştirilmesi lazım.

·      İnternet bir oyun aracı değildir. Bilgi kaynağıdır.

·      İnternet arkadaşlarla sohbet etme aracı değildir. Haberleşme gerecidir.

·      İnternet sosyalleşmek için kullanılabilecek bir yer değildir.

·      Bilgisayar sadece ihtiyaç giderici bir araçtır. İhtiyaç olmadığı halde ihtiyaca dönüşmüş bir davranış olmamalıdır.

Bu kuralların çocuk tarafından anlaşılması sağlanmalıdır. Mesela, susayınca ne yapılır? Su ile susuzluk giderilir. Bir şey öğrenme ihtiyacı doğduğunda da bilgisayarın başına geçilir ve bilgi edinince kalkılır.

Çocuğa bu alışkanlığın kazandırılması için yapılacak olan sınırlı teknoloji kullanımını sağlamaktır.

Ailenin sloganı "Kullan, İşini Hallet, Çık" olursa, çocuk anne-babasına "Biraz internet oynayabilir miyim?" dediğinde, anne-baba "Oğlum/Kızım, bu oyun değil ki" diyebilir. "İnternet ihtiyacım var, kullanayım mı?" dediğinde anne-baba çocuğa "Ne için kullanacaksın interneti?" diye sormalıdır. Çocuk da "Öğretmenim ödev verdi" dediğinde "Hangi konuda ödev verdi?" denilerek, ödev konusu öğrenilip "Tamam Oğlum/Kızım kullan, ödevini yap ve çık " denilmelidir. İnternet kullanımında ailenin sloganı "Kullan, İşini Hallet, Çık" olmalı ve herkes bu kurala uymalıdır.

Çocuk internet bağımlısı olduysa ne yapılmalı?

12 yaşından küçük çocukta bağımlılık söz konusuysa, evdeki ortamın anne-baba otoritesiyle, kararlı duruşuyla, koyduğu kurala uyacak hale getirilmesi gerekir.

Unutmamak gerekir ki; oyun, internet, TV çocuğa bir boş zaman kaynağı oluşturmuşsa, bu boş zaman kaynaklarının kesilmesi çocuğun elde ettiği birtakım kazançların elinden alınmış olması anlamına gelir. Bu da çocuğun kendini yerlere atmasına, kapıları tekmelemesine sebep olabilir. Bu noktada anne-babanın çocuk ne kadar ağlarsa ağlasın, otoritesini gösterip, "ne kadar ağlıyorsan ağla sevgili oğlum/kızım internet seninle ilgili bir şey değil, interneti kullanmayacağız" demelidir. Ve aile içinde kimse interneti kullanmamalıdır.

Çocuklarda; internet, TV gibi boş zaman kaynakları kesildiğinde, bunların yerine bir etkinlik oluşturulamaz ise çocukta bir şiddet eğilimi başlar.

 

 

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 09.11.2018 - Güncelleme: 13.06.2024 13:57 - Görüntülenme: 1573
  Beğen | 14  kişi beğendi